ANTALYA– 6 Şubat 2023’te meydana gelen Maraş merkezli depremin birinci yıl dönümü Antalya’da protestolarla anıldı.
Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu üyeleri, depremzedelerin anısına Attalos Heykeli önünde mum yakarak ve meydanda mersin ağacından yapılmış bölümler bırakarak adalet istedi.
‘Sorulacak bir hesap, kurulacak bir hayat var’, ‘Kayıp çocuklar nerede’, ‘Bizi enkaz altında bırakanları biliyoruz’, ‘Yıkıntılar arasında yaşamı yeniden inşa edeceğiz’ yazılı pankartlar taşıyan, Platform üyeleri, “Deprem felaketinin sorumlularını unutmadık, unutturmayacağız” dedi.
‘Ne acımız, ne öfkemiz hafifledi’
Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklaması yapan KESK Antalya Devrim Sözcüsü İlhan Karakurt, şunları söyledi: “Bir yıldır yüreğimize saplanan onlarca bıçakla yaşıyoruz. Bir yıl geçmesine rağmen ne yasımız kaldı ne de acımız. ne acımız ne de öfkemiz dindi. Bir yıl önce yaşadığımız yıkımın sebebi nedir?” Tek başına ne deprem ne de binalar. Bu büyük yıkımın yegane sorumluluğu, yalnızca kâr hırsından başı dönmüş, hayatının her santimini kara dönüştürmeye çalışan müteahhitlere yüklenemez. Çünkü asıl sorumlu, bu hırsı besleyen, denetleme ve etkili yaptırım uygulama yeteneğinden yoksun bir hukuk sistemini kuranlardır ve “Onlar, her gün kendini yeniden üreten, hukuksuzluktan beslenen köhnemiş sistemin sahipleridir.”
ERDOĞAN’IN HATAY’DAKİ SÖZLERİNE TEPKİ
Maraş merkezli depremden en çok etkilenen kent olan Hatay’da önceki gün konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine tepki gösteren, “Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma içinde olmazsa o kente bir şey olmaz” Karakurt, bu sözlerin kabul edilemez olduğunu söyledi. Karakurt, “Akrabalarımızdan haber almaya çalışırken, uygulanan bant kısıtlamalarını, internet kesintilerini unutmadık. Depremin az olduğu illerde olağanüstü hal ilan edenleri de unutmadık” dedi. Aradan 24 saat geçtikten sonra çaresizlik içinde kıvranan, dertlerine çare arayan depremzedeleri tehditlerle susturmaya çalışanları Emek ve Demokrasi Güçleri olarak önümüze konulan engelleri unutmadık. Binlerce gönüllümüzle deprem bölgesine gitmeye çalışırken, sadece bizim değil muhalefet partilerinin ve STK’ların da yardımlarını depremzedelere ulaştırmasını engelleyenleri, Kızılay’dan uzanan utanç zincirini unutmadık. Yardımları zimmetine geçiren yetkililere çadır satan Hilal, “Bir ya da yüz yıl geçse bile yaşadığımız acıları ve bu acıyı bize yaşatanları unutmayacağız” dedi.
KESK Antalya Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt
‘UZMANLARIN UYARILARI DİKKATE ALINMADI’
Antalya Barosu Başkan Yardımcısı Mehmet Fettahoğlu da bu coğrafyada şiddetli depremlerin meydana gelebileceği bilinse de uzmanların uyarılarına rağmen yeterli tedbirlerin alınmadığını vurguladı. “6 Şubat depreminde 35 binden fazla bina yıkıldı, 300 bine yakın bina da ağır hasar gördü. Resmi rakamlara göre 53 bin 370 kişi hayatını kaybetti. 1,5 milyon kişi evsiz kaldı. Fettahoğlu, büyük yıkıma neden olanların gerçek anlamda yargılanmadığını ve sorumluların artık tam olarak adalete hesap vermediğini belirterek, “Deprem nedeniyle kaybettiğimiz canların, yıkılan evlerin, binlerce insanın evsiz kalmasını bekliyoruz. Yargı önünde hesap sorulacak.”
‘DAYANIŞMA AĞI AFAD VE KIZILAY’IN GÖREVLERİNİ ÜSTLENDİ’
Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, şunları söyledi: “Deprem gibi büyük afetler, önceden gerekli önlemler alınmadığı takdirde ülkemizde 6 Şubat’ta olduğu gibi büyük afetlere dönüşerek fiziksel, ekonomik ve sosyal yıkımlara neden oluyor. depremin ardından doğal afetin nasıl büyük bir sosyal felakete dönüştüğünü açıkça gösterdi. Deprem sırasında ‘dayanışma insanı yaşatır’ sloganıyla dayanışmanın en güzel örnekleri halk tarafından sergilendi. Ülke geneline yayılan ve milyonları kapsayan dayanışma ağı, ilgili devlet kurumları, AFAD ve Kızılay’ın görev ve sorumluluklarını üstlendi. “Halkın dayanışması deprem bölgesindeki yaraların sarılması için karşı konulamaz çabalar sarf etmiş, halk yine halkın elinden tutmuştur.”
‘Barınma, beslenme ve eğitim sorunları devam ediyor’
Deprem sonrası halk arasında gösterilen dayanışmanın önemine dikkat çeken Öztürk, “Depremlerin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen barınma, sağlıklı beslenme ve eğitim başta olmak üzere en temel ihtiyaçların karşılanmasında sorunlar hala devam ediyor. Başta deprem bölgesinde yaşam mücadelesi veren depremzedeler olmak üzere, depremden etkilenen milyonlarca insan kaderiyle baş başa kaldı. Okullarda öğrenci ve eğitim çalışanlarının temiz suya erişim sorunu devam ediyor. Konteyner kentlerde kalan öğrencilerin ulaşım sorunu çözülmedi. Öğrenim fırsatları da son derece sınırlıdır. “Konteyner kentlerde açılan prefabrik okullarda ısınma, ulaşım ve temizlik sorunları devam ediyor” dedi.
